بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

لَّا مَقْطُوعَةٍ وَلَا مَمْنُوعَةٍ ٣٣

Ne eksilir, ne men edilir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَفُرُشٍ مَّرْفُوعَةٍ ٣٤

Yüksek döşekler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّآ أَنشَأْنَٰهُنَّ إِنشَآءً ٣٥

Biz etmişizdir de onları.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَجَعَلْنَٰهُنَّ أَبْكَارًا ٣٦

عُرُبًا أَتْرَابًا ٣٧

Kılmışızdır bir yaşıd ebkâri şeyda.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لِّأَصْحَٰبِ ٱلْيَمِينِ ٣٨

Ashab-ı yemîn için.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ثُلَّةٌ مِّنَ ٱلْأَوَّلِينَ ٣٩

Bir çok evvelînden.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَثُلَّةٌ مِّنَ ٱلْءَاخِرِينَ ٤٠

Ve bir çok âhirînden.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَصْحَٰبُ ٱلشِّمَالِ مَآ أَصْحَٰبُ ٱلشِّمَالِ ٤١

Ashab-ı şimal ise ne Ashab-ı şimal!

– Elmalılı Hamdi Yazır

فِى سَمُومٍ وَحَمِيمٍ ٤٢

Bir semum ve hamîm.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَظِلٍّ مِّن يَحْمُومٍ ٤٣

Ve zifirden bir zılli mağmum içinde.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu